top of page

Bütün Olmak


Her şey enerjidir ve her şey yalnızca bundan ibarettir. Sahip olmayı istediğiniz gerçekliğin frekansına uyumlandığınızda, bu gerçekliği yaşamaktan başka bir şey gelmez elinizden. Başka yolu yoktur. Bu bir felsefe değil, bu bir fiziktir.” Albert Einstein

Bu sözü ilk okuduğumda “ne kadar kolay bir sistem aslında isteklerimize ulaşmak” dediğimi hatırlıyorum. Hayatımda birçok şeyin de kolaylıkla ve kısa sürede gerçekliğim olduğunu biliyordum. Tek farkında olmam gereken ise bazı şeyler çabuk ve kolay olabilirken, bazıları ne kadar istesem, çabalasam da olamıyordu. Bu söz bana enerji diye insanların dillerine doladıkları şeyin frekanstan ibaret olduğunu ve içsel olarak bildiklerimin zihnim için de tanım ve anlam kazanmasını sağlamıştı. Mühendis tarafım sebep sonuç ilişkisi kurmadan sorularımın cevaplarını sezgisel olarak bilmek yeterli gelmiyordu. Şükür ki ilk adımı atmıştım; enerji çalışmalarına başladığım 2011 yılından bu yana her geçen gün kanıt arama ihtiyacım azalırken, sorgulama mekanizmam öğrendiğim her şeyi daha da net konumlandırmamı sağladı ve hem bireysel seanslarımda hem de grup çalışmalarımda enerjiyi yani frekansı kullanmaya başladım.

Bireysel seanslarda da grup çalışmalarında da başlangıç noktasını her zaman kişinin veya kişilerin ihtiyaçları belirliyor. Hastalık deneyimi yaşayan bir kişi ile beden ile başlarken, kafası karışık bir kişi ile zihinsel olarak durumu tanımlama ile başlıyorum. Sonrasında ise dönüşüm için kişiye her zaman her yerde ve her şey için kendi kendine kullanabileceği İsveç çakısı kadar işlevsel bir araçla uyumlandıktan sonra kişi kendi kendini daha hızlı dönüştürmeye başlıyor ve en mükemmel versiyonunu gerçekliği haline getirdikçe hem kendine güveni artıyor hem de yaşam daha anlaşılır ve keyifle yaşanır hale geliyor. Bu süreçte ben kişinin yanında olmam gerektiğini kararlaştırdığımız zaman ve süre ile rehberliğimi yapıyorum. En keyif verici kısmı ise kişinin kendinden yeni neşeli, sağlıklı, umutlu, öz-güvenli bir kişi yaratma sürecine şahit olmak ve Dünya’ya, yaşama bir insanın daha sevgi ve umutla, güvenle sarılıyor olduğunu görmek oluyor.

İşte bu sebepledir ki kendime en çok yakın hissettiğim titr Bütünsel Dönüşüm Rehberi ve Eğitmeni oluyor. Tüm aldığım eğitimler, bireysel ve grup çalışmaları deneyimlerim, yaşam tecrübelerim gösterdi ki bir insanı beden, zihin, ego, kalp, ruh diye parçalara ayırıp her birinin ihtiyacını anlayıp, dönüştürüp, birbiriyle iletişimini geliştirip sonra yeniden insan çatısı altında amacına yönelik uyumlu bir takım olarak hareket etmelerini, işbirliği yapmalarını sağlamak yani bütünlemek çok kıymetlidir. Çünkü sizi yaşamdan keyif almaktan, sağlıklı olmaktan alıkoyan şeyi kendi bütünlüğünüz içinde ayrı bir parça olarak tespit etmeden çözmeye çalışmak, çalışmayan bir arabaya dışarıdan bakıp çözümün ne olduğunu bulmak için çabalamaya benzer. Dünya ancak onunla işbirliği ve sevgi içinde yaşamayı öğrenen, önce kendisiyle sonra da birbirleriyle barışı var eden bireylerle cennet olabilecektir.

Son Paylaşımlar
Arşiv
Etiketlere Göre Ara
Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page